1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
FelaketTürkiye

UNICEF: Deprem 5 milyon çocuğu etkiledi

21 Şubat 2023

Kahramanmaraş merkezli depremler Türkiye ve Suriye'de UNICEF'in tahminlerine göre 5 milyon çocuğu etkiledi. Peki, bu çocuklar nasıl koşullar altında yaşıyor, neye ihtiyaçları var?

https://p.dw.com/p/4Nn7i
Deprem sonrasında İskenderun'da kurulan çadırların yanına çocuklar için oyun alanları da yapıldı - (14.02.2023)
Deprem sonrasında İskenderun'da kurulan çadırların yanına çocuklar için oyun alanları da yapıldıFotoğraf: Eloisa Lopez/REUTERS

Kahramanmaraş merkezli depremler Türkiye'deki 11 ilde ve Suriye'nin kuzeyinde yaşayan çocukları da hem fiziksel hem de psikolojik açıdan etkiledi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) depremlerin bölgede 5 milyon çocuğu etkilediğini tahmin ediyor. 

DW'ye konuşan UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Bölümü Başkanı James Gray, depremden etkilenen 5 milyon çocuktan tahminlere göre yaklaşık 2,5 milyonunun insani yardıma ihtiyaç duyduğunu söyledi ve ekledi:

"Depremin yayıldığı alan ve büyüklüğü düşünülünce kuşkusuz ihtiyaçlar çok fazla ve bu çocukları da etkiliyor. Fiziksel koşullardan evlerini kaybetmiş olmaya kadar farklı açılardan etkilendiler, psikososyal desteğe ve yaşadıkları korkunç deneyim ile baş etme konusunda yardıma ihtiyaçları var."

UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Bölümü Başkanı Gray, deprem bölgesindeki çocukların çoğunun çok zor fiziksel koşullar altında bulunduğuna dikkati çekerek, "Çok sayıda çocuk evlerini ve yaşadıkları çevreyi kaybetti ve bölge inanılmaz soğuk. Geceler soğuk. Çadırlarda, geçici barınaklarda ve çoğu kez sokakta uyuyorlar, çünkü evlerine dönmeye korkuyorlar" şeklinde konuştu.

Gray, bölgede giysiye, barınmaya, ısınmaya, battaniyeye, ısıtıcıya, yiyecek ve suya ihtiyaç olduğunu belirterek özellikle çocuk giysilerine ve kız çocuklarının regl dönemleri için hijyen ürünlerine acilen ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Çocuklara psikolojik destek şart

James Gray, deprem bölgesindeki çocukların psikolojik olarak desteklenmesi gerektiğine de işaret ederek, "istikrara, güvene ve ilgiye" ihtiyaçları olduğunu söyledi. Bunların kendileri için öncelikli olduğunu ifade eden Gray, her çocuğun psikososyal desteği aldığından emin olunması gerektiğini kaydetti.

İskenderun'da depremzedeler için inşa edilen geçici barınma merkezinde çocuklar, yaptıkları resimleri duvarlara yapıştırıyor - (17.02.2023)
Uzmanlar, deprem bölgesindeki çocukların oyun oynamaya devam etmesinin, akranlarıyla faaliyetlerde bulunmasının önemli olduğunu belirtiyorFotoğraf: Eloisa Lopez/REUTERS

Çocukların yeniden kendi rutinlerini oluşturmasının, oyun oynamasının, eğlenmesinin ve akranlarıyla, sevdikleriyle zaman geçirmesinin önemine dikkat çeken Gray, "Çocuk dostu alanlarla bunu sağlıyoruz. Bunlar çocukların giderek, kendi yaşıtlarıyla etkileşime girebilecekleri güvenli alanlar" dedi. Bu alanlarda çocuklarla çeşitli oyunlar oynandığını anlatan Gray, bunun çocuklara yaşadıkları travmayı en azından o an için unutma fırsatı verdiğini dile getirdi.

UNICEF Çocuk Koruma Bölümü Başkanı Gray, ailelerinden ve sevdiklerinden ayrı düşen çocukların ailelerine yeniden dönmeleri için de büyük çaba gösterdiklerini sözlerine ekledi.

Yaklaşık 100 bin öğrenci diğer illere nakledildi

Türkiye'de depremin ardından çok sayıda aile bölgedeki illerden ayrılarak, Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Kayseri, Konya, Mersin gibi kentlere gitti. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in verdiği bilgilere göre, depremlerden etkilenen 10 ildeki toplam 99 bin 853 öğrencinin diğer kentlere nakli yapıldı.

Uzmanlar, depremi yaşayan ancak depremin ardından oturdukları kentten ayrılan çocukların psikolojik durumuna ilişkin uyarılarda da bulunuyor.

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Selen Demirtaş Zorbaz, deprem bölgesinden diğer illere nakil olan öğrencilere yönelik olarak "misafir öğrenci" veya "depremzede öğrenci" gibi ifadeler kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

Derslerde çocukların ihtiyacına göre davranılması gerektiğini vurgulayan Zorbaz, "Hiçbir şey olmamış gibi konuyu hiç açmadan derslere başlamak da doğru değil" dedi. Zorbaz, "Her çocuğun ihtiyacı biricik olabilir, hepsinin öyküsü farklıdır. İçlerinde ailesini kaybetmiş olanlar var, evini kaybetmiş olanlar var, hiçbir şey yaşamamış; ama şehir değiştirmiş olanlar var. Dolayısıyla önce onların öykülerinin öğrenilmesi, neye ihtiyacı var öğrenilmesi ve aileyle temasa geçilmesi önemli" şeklinde konuştu.

Okullarda bu çocuklara, "travma yaşamış,' 'yazık,' 'deprem yaşamış' gibi insani duygularla değil profesyonel olarak yaklaşılması gerektiğini ifade eden Zorbaz, "Okula geldiğinde çocuk kapalı alana girmek istemeyebilir, buna saygı duyulmalı. Sınıfta oturacağı yeri çocuk seçmeli, belki cam kenarı isteyebilir. Kapıya yakın oturmak isteyebilir. Sonuçta bir deprem yaşandı ve çocuğun güven duygusu sarsıldı. Okulda kendini güvende hissedeceği alanların yaratılması çok önemlidir" dedi. "Çocuk, travmatik anılar, görüntüler aklına geldiğinde nereye gidebileceğini bilmeli; en doğrusu psikolojik danışmanın odasına gitmesidir" diyen Zorbaz, akran desteğinin önemli olduğunu, öğretmenin sınıftan çocukların karakterlerine göre akran rehber seçip bu çocuklarla eşleştirebileceğini söyledi.

 

DW,DHA / JD,BÖ