1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ATA İttifakı seçmenleriyle kartlar yeniden mi karılıyor?

23 Mayıs 2023

ATA İttifakı’nın dağılmasının ardından seçmenlerinin nereye gideceği tartışılıyor. Uzmanlara göre milliyetçi/ülkücü ve Atatürkçü olan bu kesimin büyük çoğunluğu aynı zamanda Erdoğan karşıtı.

https://p.dw.com/p/4RgzK
Wahlen in der Türkei I Sinan Ogan
Fotoğraf: Hakan Nural/AA/picture alliance

"Ben Atatürkçüyüm. İki adayı da yeterince Atatürkçü bulmadığım için tepki nedeniyle Oğan'a oy vermiştim. Ama şimdi ikinci tura sandığa gitmemeyi düşünüyorum."

"Ben ülkücüyüm. Sinan Oğan'ı çok tanımıyordum, ATA İttifakı'nın adayı olduğu için oy vermiştim. Bu nedenle henüz tam karar vermedim ama Erdoğan'a oy vereceğime boş atarım daha iyi..."

Bu cümleler 14 Mayıs'ta yani seçimin ilk turunda ATA İttifakı’na oy veren seçmenlerden sadece ikisine ait. ATA İttifakı seçmenlerinin ilk turda Cumhur İttifakı adayı Tayyip Erdoğan ya da Millet İttifakı Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vermemekte ya da Oğan'ı seçmekte farklı motivasyonları var. Ancak bu kesim için şu anda ortak olan en önemli şey ikinci tur öncesinde bir karar aşamasında oldukları.

ATA İttifakı ilk turun ardından dağılırken, oluşumun iki önemli ismi ve ittifak içindeki partiler farklı yönlere gitmeye karar verdi.

Oğan dün yaptığı açıklamada Cumhur İttifakı’nı destekleyeceğini açıklarken,  İttifak'ın kurucularından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise akşam saatlerinde Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı paylaşımda şartları kabul edilirse Millet İttifakı'nı destekleyebileceğinin işaretini verdi. Ancak net kararını bugün 13.00'te yapacağı toplantıda açıklayacak.

Özdağ "kuruluş ilkelerini koruma (Anayasa 1-4 Md. Ve 66 Md.) ve terörle etkin mücadele için gerekenlerin yapılması, sığınmacıların geri dönmesinin sağlanması" alanlarında şartlar içeren bir mutabakat metni imzalamak istiyor.

Seçim aritmetiği ne diyor?

Seçimin aritmetiğine bakıldığında ise Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kesin sonuçlarına göre Erdoğan geçerli oyların yüzde 49,52'sini, Kılıçdaroğlu yüzde 44,88'ini, Oğan yüzde 5,17'sini, İnce ise yüzde 0,43'ünü aldı.

İlk turda yaklaşık 64 milyon seçmenin 55,7 milyonu oy kullanırken, 8 milyonu aşkın seçmen ise sandığa gitmedi. Kullanılan oyların 1 milyon 36 bini çeşitli nedenlerle geçersiz sayıldı. 14 Mayıs'tan sonra 18 yaşını dolduran yaklaşık 50 bin seçmen daha ikinci turda oy kullanacak.

Erdoğan 27 milyon oy alırken Kılıçdaroğlu'nun oyu 24,5 milyon ve aradaki oy farkı ise yaklaşık 2,5 milyon. Sinan Oğan ve Muharrem İnce'nin aldıkları oy toplamı 3 milyonu biraz geçiyor. İlk tur öncesinde seçimden çekildiğini açıklayan İnce'nin ismi pusulada kaldığı için yurtdışı oylarla birlikte toplam 234 bin 217 oy topladı.

Neden Sinan Oğan'ı seçtiler?

ATA İttifakı'nın seçmen kitlesi kimler?

Peki Oğan'a oy veren toplam 2 milyon 831 bin 239 seçmenin profili nasıl? AREA Araştırma Başkanı Murat Karan bu kesimin profilini şöyle özetliyor: "Çoğunlukla 40 yaş altı, kentlerde yaşayan ve daha çok sosyal medya kullanan, milliyetçi ve Atatürkçü bir kesim. Bu insanlar her iki adayı da beğenmediği için Oğan'a oy verdi."

Seçimde alınan yüzde 5 oy oranının aslında Sinan Oğan'a değil ama tepki niteliğinde ve bir üçüncü yol görüldüğü için bu ittifaka geldiğini belirten Karan, Oğan'ın Cumhur İttifakı'na yaptığı destek açıklamasının ardından peşinden gidecek kitlenin az olacağını söylüyor.

Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir, ATA İttifakı'na oy verenlerin ikinci turdaki olası oy davranışı ile ilgili 17-18 Mayıs'ta yaptığı çalışmaya göre, bu seçmen kitlesinin yüzde 25'i Erdoğan'a yüzde 25'i Kılıçdaroğlu'na oy vereceğini, yüzde 28 kadarı ise kararsız olduğunu belirtiyor. Ayrıca yaklaşık yüzde 19 oranında da sandığa gitmeyeceğini söyleyenler var.

ATA İttifakı'na oy verenlerin ne kadarının Oğan ne kadarının Özdağ'ı takip edeceği de ayrı bir tartışma konusu.

Milliyetçi camiayı çok iyi tanıyan gazeteci Yavuz Selim Demirağ yüzde 5,17'lik oy oranının çözümlemesini şöyle yapıyor: "Bu yüzde 5,17 oyun yüzde 2,4'ü zaten Özdağ'ın. Ayrıca aslında geçmişte MHP'li olup ama şu anda Devlet Bahçeli'yi tasvip etmeyen bir kitle var ki onlar da yüzde 1 civarında. Bir miktar da yani 0,5 kadar İYİ Partili olup Kılıçdaroğlu'nu hazmedemeyenler var. Bir de partisiz ülkücüler dediğimiz kesim var, onların da tepki oyu buraya gelmişti. Yani bunların hepsini üst üste koyunca Oğan beraberinde 5,17'nin belki yarım puanını ancak götürebilir, belki onu da götüremez."

Oğan'ın milliyetçi ve ülkücü camiaya sonradan ve dışardan geldiği belirtilerek, bu kesim nezdindeki kabulünün daha düşük olduğuna dikkat çekiliyor. Oğan, 2011 seçimleri öncesinde hakkındaki kaset tartışmalarının ardından milletvekili adaylığından olan Mehmet Ekici'nin damadı olarak MHP'de memleketi Iğdır'dan aday gösterilmiş ve TBMM'ye girmeye hak kazanmıştı.

ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın ikinci turda Cumhur İttifakı'nı destekleyeceğini açıklaması tartışmalara neden oldu
ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın ikinci turda Cumhur İttifakı'nı destekleyeceğini açıklaması tartışmalara neden olduFotoğraf: Turkish Presidency via AP/AP Photo/picture alliance

ATA seçmenleri dengeyi değiştirebilir mi?

Oğan ve Özdağ'ın açıklamalarının ardından ATA İttifakı'na oy veren seçmenlerin nasıl davranacağının ikinci tur için belirleyici etkenlerden birisi olacağı düşünülüyor.

Karan, bu seçmenlerin en belirgin özelliklerinden birinin "Erdoğan karşıtlığı" olduğunu ve bu duygunun çok baskın olduğunu belirterek, Oğan'ın Cumhur İttifakı'na desteğini açıklarken yakın çevresindeki çalışma arkadaşlarına bile haber vermemesinin büyük tepki çektiğini belirtiyor.

Eski MHP İstanbul Milletvekili Atila Kaya adaylık sürecinde imza desteği verdiği Oğan'ın Erdoğan'ı destekleme kararına tepki göstererek, "Ben, ‘cehennemin kapılarını kapayasın' diye imza vermiştim; ‘cehenneme odun taşıyasın' diye değil! Arzuladığın ikbali ‘tek adam'ın iradesinden devşirebileceğini umuyorsan; eklemlenmeye çalıştığın geleneği hiç tanıyamamışsın demektir!" ifadelerini kullandı.

Oğan için daha önce imza çağrısında bulunan ve ona yakın isimlerden olan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu da tepkisini "Ne yazık ki senin için imza çağrısında bulunmuştum. Madem bir tarafı destekleyecektin neden cumhurbaşkanı adayı oldun? Konu adaylar değildi konu denetlenemeyen, yasamanın, yürütmenin, yargının tek elde toplanıp toplanmamasıydı. Konu dürüstçe sözünde durmaktı" dedi.

Karan'a göre Oğan'ın açıklamalarının ardından ikinci turda Kılıçdaroğlu'nun yüzde 45 civarında olan oy oranının yüzde 48'e kadar çıkması söz konusu olabilir. Karan, Oğan'ın kararının ardından ikinci turda adaylar arasındaki oy farkının az olacağını da düşünüyor.

Daşdemir ise ikinci turun temel değişkeninin Erdoğan ile Kılıçdaroğlu olacağını belirterek, "Diğer değişkenler çok belirleyici değil. Ne Özdağ ne de Oğan ciddi etki eder" diyor.

Oğan'ın kararında Aliyev ve Putin mi etkili oldu?

Oğan'ın Özdağ dahil bazı yakın çalışma arkadaşlarını da hayal kırıklığına uğratan bu kararının arkasında ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ardından partinin başına geçme arzusu gösteriliyor.  

Gazeteci Demirağ şu anda MHP'ye yön veren ismin Erdoğan olduğunu söyleyerek, "Bahçeli sonrasındaki bir MHP'yi de Erdoğan kimseye bırakmayacaktır. Oğan'ın da bunun pazarlığını yaptığını düşünüyorum" yorumu yapıyor.

Bu arada Ankara kulislerinde Oğan'ın ilk turdan 5-6 gün önce de Erdoğan ile bir araya geldiği, son görüşmesine ise Ümit Özdağ'dan habersiz gittiğine yönelik güçlü duyumlar bulunuyor.

Oğan ile Erdoğan arasındaki görüşmelerde ise Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in kolaylaştırıcı rol oynadığı iddia ediliyor. Azerbaycanlı bir aileden gelen Oğan, üniversiteyi İstanbul'da okuduktan sonra  doktora çalışmasını Rusya'nın dünya çapında bilinen üniversitelerinden Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Üniversitesinde (MGIMO) yapmıştı.

Polonya Dışişleri Bakanlığı’nın mezunlarını güvenlik nedeniyle bakanlıktan çıkarmasıyla da son yıllarda ismi anılan bu üniversitenin Rusya Dışişleri Bakanlığı ile bağları da tartışmalı.

DW-Korrespondentin Gülsen Solaker
Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.